19 Nisan 2017 Çarşamba

USTALIK ESERİ


‘’Tribünler penetre edemez, oyun kuramaz, uzun savunamaz.’’ Bu cümle maçtan önce Fenerbahçe taraftarları arasındaki en yaygın cümlelerden biriydi. Keza Fenerbahçe maça bu tezi kanıtlayarak başladı. Özellikle ilk 6 dakikada Panathinaikos’a potayı göstermedi ve 16-8 öne fırladı. Ancak skor 16-8’ken Singleton’ın Vesely’e yaptığı blok ile tribünler canlandı ve hakemler baskı altına girdi. Bu süreçte serbest atış çizgisine istikrarlı bir şekilde gelmeyi başaran PAO, çeyreği 15-16 bitirdi.

  Hem taraftarın maçın içine girmesiyle hem de James/Bourousis’in oyuna ısınmasıyla beraber PAO hücumda ayrı bir boyuta çıktı. Bourousis’e sürekli yardım gelmesinin de etkisiyle Dixon/Nunnally/Datome gibi oyuncuların savunma zaaflarını kusursuz cezalandıran Pao, bir anda öne sıçradı. Özellikle yenen kolay basketler ve Rivers’ın zor şutlarının da girmesiyle beraber Fenerbahçe iyice oyundan düştü. Taraftarların da oyuna etki etmesiyle akıl tutulması yaşayan Fenerbahçe, Gabriel/Bourousis gibi bu seviyeler için olabilecek en kötü uzun savunma ikilisinden bile yararlanamayarak çeyreği 27-12, devreyi ise 42-28 geride kapattı.

   ‘’İnsan inandığı şeyler için büyük hatalar da yapabilir.’’ bu söz Dante’nin yazdığı İlahi Komedya’dan bir alıntı. İlk yarıda sadece 28 sayı atabilmesine rağmen Fenerbahçe, 3. çeyreğe Obradovic’in her zaman inandığı ama bu sezon genelinde beklenen verimi veremeyen Vesely-Udoh ikilisiyle başladı. Her ne kadar bu sezon hücumda birbirlerinin alanlarını kaplasalar da Fenerbahçe için tek çıkış yolunun bu ikilinin beraber oynaması olduğu bir kez daha ispatlandı. Hücumdaki tıkanıklığı çözmek için ise Dixon/Sloukas/Bogdanovic gibi üç top yönlendiriciyle çeyreğe başlayan sarı lacivertliler, bu beş ile 15-7’lik bir seri yakalayarak farkı 6 sayıya kadar indirdi. Bogdan’ın 3. çeyreğe Kobe modunda başlaması ve 3 top yönlendiricinin aynı anda sahada olması, Vesely-Udoh ikilisin hücum aksiyonlarını da hareketlendirdi. Özellikle bu süreçte geçen seneden aşina olduğumuz ancak bu sezon pek göremediğimiz Vesely/Udoh iş birliği çok etkili oldu. Maçın kırılma anı ise kesinlikle 3. çeyreğin bitimine 3 dakika kala Sloukas yerine Kalinic’in oyuna girmesiydi. Bir anda Bogdanovic-Kalinic-Vesely-Udoh gibi pozisyonlarına göre kalıplı ve Obradovic’in Fenerbahçe’de 2 sezondur kusursuz uygulattığı değişim temelli savunma için tüm şartlar uygun hale geldi. Bu dörtlüyle beraber Fenerbahçe hem kısaların karşısında yenilmedi hem de uzunların aksiyonları çok sınırlandırıldı. Bu noktada Udoh’un Bourousis’e yaptığı harika savunmanın da etkisi çok büyük.


       Maç sonuna kadar 1 dakikalık kısa bir süre hariç Bogdanovic-Kalinic-Vesely-Udoh dörtlüsünü bozmayan Fenerbahçe, eğer farkın 16 sayıya kadar çıktığı ve konsantrasyonların dağıldığı son 2 dakikayı saymazsak, 11 DAKİKADA SADECE 6 SAYI YEDİ. 11 DAKİKADA 6 SAYI. Aslında bunu açıklamak için Obradovic sihir yaptı vs tarzı boş güzellemelere gerek yok. Obradovic 2 sezondur sahada rakibine kolay geçilmeyen, switchlerle rakip kısaları hataya zorlayan bir oyun felsefesini cilalatıyor oyuncularına. Son 13 dakikada ise Bogdanovic’in üstün formu sayesinde hücumda tıkanma riskini göze aldı ve Kalinic/Vesely/Udoh’u aynı anda sahada tuttu. Dante’nin de dediği gibi her türlü riske karşı inandığı, kusursuz uygulattığı savunma stratejisinin en verimli varyasyonuna dönerek risk almaktan çekinmedi ve maçı kazandı.  Obradovic’in Fenerbahçe’de oturttuğu savunma sisteminin ustalık eseri oldu maç. Hücumda takımın tıkanmaması ise tamamen Kalinic ve Bogdanovic’in müthiş performansları sayesinde yaşandı. Bogdanovic 2. Yarıdaki performansıyla, Avrupa’da Llull-Teodosic-De Colo ile beraber en dominant kısa olduğunu bir kez daha dosta düşmana kanıtlamış oldu. Bu arada Kalinic, şut soktuğun gün bu kıtanın en değerli oyuncularından biri oluyorsun kardeşim. Artık şunları istikrarlı bir şekilde sok artık =))

1 yorum: