‘’Tribünler penetre edemez, oyun kuramaz, uzun savunamaz.’’ Bu
cümle maçtan önce Fenerbahçe taraftarları arasındaki en yaygın cümlelerden
biriydi. Keza Fenerbahçe maça bu tezi kanıtlayarak başladı. Özellikle ilk 6
dakikada Panathinaikos’a potayı göstermedi ve 16-8 öne fırladı. Ancak skor 16-8’ken
Singleton’ın Vesely’e yaptığı blok ile tribünler canlandı ve hakemler baskı
altına girdi. Bu süreçte serbest atış çizgisine istikrarlı bir şekilde gelmeyi
başaran PAO, çeyreği 15-16 bitirdi.
Hem taraftarın maçın
içine girmesiyle hem de James/Bourousis’in oyuna ısınmasıyla beraber PAO
hücumda ayrı bir boyuta çıktı. Bourousis’e sürekli yardım gelmesinin de
etkisiyle Dixon/Nunnally/Datome gibi oyuncuların savunma zaaflarını kusursuz
cezalandıran Pao, bir anda öne sıçradı. Özellikle yenen kolay basketler ve
Rivers’ın zor şutlarının da girmesiyle beraber Fenerbahçe iyice oyundan düştü. Taraftarların
da oyuna etki etmesiyle akıl tutulması yaşayan Fenerbahçe, Gabriel/Bourousis
gibi bu seviyeler için olabilecek en kötü uzun savunma ikilisinden bile yararlanamayarak
çeyreği 27-12, devreyi ise 42-28 geride kapattı.
‘’İnsan inandığı
şeyler için büyük hatalar da yapabilir.’’ bu söz Dante’nin yazdığı İlahi
Komedya’dan bir alıntı. İlk yarıda sadece 28 sayı atabilmesine rağmen
Fenerbahçe, 3. çeyreğe Obradovic’in her zaman inandığı ama bu sezon genelinde
beklenen verimi veremeyen Vesely-Udoh ikilisiyle başladı. Her ne kadar bu sezon
hücumda birbirlerinin alanlarını kaplasalar da Fenerbahçe için tek çıkış
yolunun bu ikilinin beraber oynaması olduğu bir kez daha ispatlandı. Hücumdaki
tıkanıklığı çözmek için ise Dixon/Sloukas/Bogdanovic gibi üç top
yönlendiriciyle çeyreğe başlayan sarı lacivertliler, bu beş ile 15-7’lik bir
seri yakalayarak farkı 6 sayıya kadar indirdi. Bogdan’ın 3. çeyreğe Kobe
modunda başlaması ve 3 top yönlendiricinin aynı anda sahada olması, Vesely-Udoh
ikilisin hücum aksiyonlarını da hareketlendirdi. Özellikle bu süreçte geçen
seneden aşina olduğumuz ancak bu sezon pek göremediğimiz Vesely/Udoh iş birliği
çok etkili oldu. Maçın kırılma anı ise kesinlikle 3. çeyreğin bitimine 3 dakika
kala Sloukas yerine Kalinic’in oyuna girmesiydi. Bir anda
Bogdanovic-Kalinic-Vesely-Udoh gibi pozisyonlarına göre kalıplı ve Obradovic’in
Fenerbahçe’de 2 sezondur kusursuz uygulattığı değişim temelli savunma için tüm
şartlar uygun hale geldi. Bu dörtlüyle beraber Fenerbahçe hem kısaların
karşısında yenilmedi hem de uzunların aksiyonları çok sınırlandırıldı. Bu
noktada Udoh’un Bourousis’e yaptığı harika savunmanın da etkisi çok büyük.
Maç sonuna
kadar 1 dakikalık kısa bir süre hariç Bogdanovic-Kalinic-Vesely-Udoh dörtlüsünü
bozmayan Fenerbahçe, eğer farkın 16 sayıya kadar çıktığı ve konsantrasyonların
dağıldığı son 2 dakikayı saymazsak, 11 DAKİKADA SADECE 6 SAYI YEDİ. 11 DAKİKADA
6 SAYI. Aslında bunu açıklamak için Obradovic sihir yaptı vs tarzı boş
güzellemelere gerek yok. Obradovic 2 sezondur sahada rakibine kolay geçilmeyen,
switchlerle rakip kısaları hataya zorlayan bir oyun felsefesini cilalatıyor oyuncularına. Son 13 dakikada ise Bogdanovic’in üstün formu sayesinde hücumda
tıkanma riskini göze aldı ve Kalinic/Vesely/Udoh’u aynı anda sahada tuttu.
Dante’nin de dediği gibi her türlü riske karşı inandığı, kusursuz uygulattığı
savunma stratejisinin en verimli varyasyonuna dönerek risk almaktan çekinmedi ve maçı kazandı. Obradovic’in Fenerbahçe’de
oturttuğu savunma sisteminin ustalık eseri oldu maç. Hücumda takımın
tıkanmaması ise tamamen Kalinic ve Bogdanovic’in müthiş performansları
sayesinde yaşandı. Bogdanovic 2. Yarıdaki performansıyla, Avrupa’da
Llull-Teodosic-De Colo ile beraber en dominant kısa olduğunu bir kez daha dosta
düşmana kanıtlamış oldu. Bu arada Kalinic, şut soktuğun gün bu kıtanın en
değerli oyuncularından biri oluyorsun kardeşim. Artık şunları istikrarlı bir
şekilde sok artık =))
I always support Fenerbahce.
YanıtlaSilFollow me: Bong Da Truc Tuyen